17 Mart 2017 Cuma

İştahsız çocuklara nasıl yemek yedirmeli?

Çocuğum yemek yemek yemiyor diye üzülen annelerin sayısı eksik yok. Memorial Şişli Hastanesi Çocuk Gastroenterolojisi Bölümü’nden Doç. Dr. Selim Gökçe, çocuklardaki yeme sorunlarının çözümü için ailelere önerilerde bulundu.
İştahsız çocuklara nasıl yemek yedirmeli?

Anneler genel olarak her yolu denedikleri halde çocuklarını beslemede başarılı olamadıklarını söyler. Çok eksik yediği, seçici olduğu, çoğu besini reddettiği, hiç acıkmadığı veya açım demediği, masada oturmak istemediği, oyunla ya da televizyon karşı beslendiği, kaşığı görür görmez ya da yemeği ağzına götürdüğünde öğürdüğü için şikayet eder. Ailelerin bu şart nedeniyle çocuğa zorlama uygulaması ve yemek yemesi için zorlayıcı davranması, çocuğun duygu durumunu olumsuz yönde etkiler.

Yemek Yemek yememe, 1 yaşına yakında olacak olan çocukların adeta 40’ında görülen bir durumdur. 1 yaşından itibaren çocukların artış hızları ve enerji ihtiyaçları görece azalmış, çevreye ilgisi artmış ve beslenme genel olarak ikinci plana itilmiştir. Bu koşul geçicidir, çocukların çoğu kısa sürede düzelir ancak %1-2’sinde yeme sorunları devam edebilir.

Yeme sorunlarının devam etmesinde yalnızca çocuğun mizacı ve özellikleri etkin değildir. Ebeveynlerin baskıcı ve mecburi olmaları, yanlış beslenme teknikleri de manâlı rol oynar. Uygulanan usul ve davranışların geri çekilmesi, baskı ve zorlamanın ortadan kaldırılması yeme sorunlarının düzelmesine önemli ölçüde katkıda bulunacaktır.

15
İştahsız çocuklara nasıl yemek yedirmeli?

-Çocuklar 3-4 saatlik aralıklarla beslenmelidir. Eğer fazla tüketiyorlarsa ara öğünde süt, meyve suyu gibi içecekler kısıtlanmalıdır. Çok su içiyorlarsa yalnızca susadıklarında su verilmelidir. Yemeklerden 1 saat önce değişken gıdalar kesilmelidir.

-Çocuk başlangıçta az yiyebilir, 1 saat sonra biberon ya da anne sütü isteyebilir. Bir sonraki yemek vaktine kadar beklemesi sağlanmalıdır. Çocuklar değişen kurallara zahmetsizce adapte olurlar.

-Çocuklara küçük porsiyonlar sunulmalıdır. İsterse daha fazla verilmelidir. Bu şekilde sosyal bir olaya kendisi de iştirak etmiş, zorlanmamış olacaktır.

-Çocuklar ebeveynlerin istediği değin yok, tokluk hissedinceye değin yemelidir. Yemek Yemek konusunda zorlanmamalı, ancak cümbür cemaat yemeğini bitirinceye dek masada kalması sağlanmalıdır. Çocuklar tokluğu hissedecek kadar sofrada kalmadıkları sürece tokluk hissini öğrenemezler.

25
İştahsız çocuklara nasıl yemek yedirmeli?

-Yemekler 20-30 dakikadan uzun sürmemelidir. Uzun öğünlerin daha fazla yemeye belirgin bir katkısı yoktur. Olumlu yeme davranışının gelişmesine hizmet etmez, bir sonraki öğüne çocuğun acıkmış gelmesini de engelleyebilir.

-Ne dek fazla yediği ya da az yediğine bakılarak ödül vermek ya da cezalandırmak önerilmez. Yemek Yemek asla bir performans olarak değerlendirilmemelidir. Çocuğun kendini kaşıkla beslemesine ihtimal vermeli ve bu şekilde kazanımları sözel olarak ödüllendirilmelidir.

-Besin esnasında televizyon kapalı olmalı, masada ve etraftaki oyuncaklar ve ilgi çeken şeyler kaldırılmalıdır.

35
İştahsız çocuklara nasıl yemek yedirmeli?

-Çocukların beslenme araçlarını ve besini atması önlenmeli, büyük çocukların yemekle oynamaması sağlanmalıdır.

-Çocuklar konuşmayı çok severler. Eğer ebeveynlerinden dikkat alamazlarsa kendi sohbetlerini ve oyunlarını üretirler. bu nedenle ne fazla uyarıcı olmalı, ne de en ince ayrıntısına kadar gürültüsüz kalınmalıdır.

-Öğürme, kusma ve tükürme gibi reaksiyona neden olan besinler verilmemelidir.

-Yeni besinler için çocuğun sınamak isteğini zamanı ummak önemlidir. Çocuğun tabağına yeni besini koyup denemesini anlatmak gıda reddini artıracaktır. Çocuklar yemeğin denenmesinde kontrolün kendilerinde olmasını isterler.

45

Anneler genel olarak her yolu denedikleri halde çocuklarını beslemede başarılı olamadıklarını söyler. Çok eksik yediği, seçici olduğu, çoğu besini reddettiği, hiç acıkmadığı veya açım demediği, masada oturmak istemediği, oyunla veya televizyon aleyhinde beslendiği, kaşığı görünce ya da yemeği ağzına götürdüğünde öğürdüğü için şikayet eder. Ailelerin bu durum sebebiyle çocuğa baskı uygulaması ve yemek yemek yemesi için zorunlu davranması, çocuğun duygu durumunu negatif yönde etkiler.

Yemek yememe, 1 yaşına yaklaşan çocukların adeta 40’ında görülen bir durumdur. 1 yaşından itibaren çocukların çoğaltma hızları ve enerji ihtiyaçları görece azalmış, çevreye ilgisi artmış ve besin çoğunlukla ikinci plana itilmiştir. Bu şart geçicidir, çocukların birçok kısa sürede düzelir oysa %1-2’sinde yeme sorunları devam edebilir.

Yeme sorunlarının devam etmesinde yalnızca çocuğun mizacı ve özellikleri etkili değildir. Ebeveynlerin baskıcı ve zorunlu olmaları, yanlış beslenme teknikleri de önemli rol oynar. Uygulanan yöntem ve davranışların geri çekilmesi, zorlama ve zorlamanın ortadan kaldırılması yeme sorunlarının düzelmesine önemli ölçüde katkıda bulunacaktır.

-Çocuklar 3-4 saatlik aralıklarla beslenmelidir. Eğer artı tüketiyorlarsa ara öğünde süt, meyve suyu gibi içecekler kısıtlanmalıdır. Fazla su içiyorlarsa yalnızca susadıklarında su verilmelidir. Yemeklerden 1 saat önce sıvı gıdalar kesilmelidir.

-Çocuk başlangıçta eksik yiyebilir, 1 saat sonradan biberon ya da anne sütü isteyebilir. Bir sonraki yemek yemek vaktine kadar beklemesi sağlanmalıdır. Çocuklar değişen kurallara zahmetsizce adapte olurlar.

-Çocuklara küçük porsiyonlar sunulmalıdır. İsterse daha pozitif verilmelidir. Bu şekilde sosyal bir olaya kendisi de iştirak etmiş, zorlanmamış olacaktır.

-Çocuklar ebeveynlerin istediği dek yok, tokluk hissedinceye dek yemelidir. Yemek konusunda zorlanmamalı, oysa cümbür cemaat yemeğini bitirinceye kadar masada kalması sağlanmalıdır. Çocuklar tokluğu hissedecek kadar sofrada kalmadıkları sürece tokluk hissini öğrenemezler.

-Yemekler 20-30 dakikadan uzun sürmemelidir. Uzun öğünlerin daha fazla yemeye keskin bir katkısı yoktur. Olumlu yeme davranışının gelişmesine hizmet etmez, bir sonraki öğüne çocuğun acıkmış gelmesini de engelleyebilir.

-Ne değin çok yediği veya eksik yediğine bakılarak ödül atamak ya da cezalandırmak önerilmez. Yemek Yemek asla bir performans olarak değerlendirilmemelidir. Çocuğun kendini kaşıkla beslemesine olanak vermeli ve bu şekilde kazanımları sözel olarak ödüllendirilmelidir.

-Beslenme sırasında televizyon kapalı olmalı, masada ve etraftaki oyuncaklar ve ilgi çeken şeyler kaldırılmalıdır.

-Çocukların gıda araçlarını ve besini atması önlenmeli, büyük çocukların yemekle oynamaması sağlanmalıdır.

-Çocuklar konuşmayı çok severler. Eğer ebeveynlerinden uyarı alamazlarsa kendi sohbetlerini ve oyunlarını üretirler. bu nedenle ne aşırı uyarıcı olmalı, ne de iyice sessiz kalınmalıdır.

-Öğürme, kusma ve tükürme gibi reaksiyona niçin olan besinler verilmemelidir.

-Yeni besinler için çocuğun denemek isteğini zamanı ummak önemlidir. Çocuğun tabağına yeni besini koyup denemesini söylemek besin reddini artıracaktır. Çocuklar yemeğin denenmesinde kontrolün kendilerinde olmasını isterler.

Kaynak: Kadın Sağlığı Sitesi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder